4 yıl oldu biliyorum... Ama kitapseverlere selam olsun, buna değecek, inanıyorum. Yeni romanım her yönüyle hazır, yayınevi sürecini bekliyor. Kitabın Ön Sözünü aşağıya bırakıyorum. Yorum yazmak, eleştirmek serbest. :) Saygılar, sevgiler, selamlar...

PESA GPT | İzDüşümsel Bir Çoklu Evren Kurgusu

KURGUSAL ÖN SÖZ

Biliyorum bir sürü derdiniz var. Hayat ipliğinizin üzerinde boğuştuğunuz türlü sorunlarınız varlığınızın üzerinde bıkılası bir gerginlik yaratıyor. “Üstüne bir de şu kalınlıkta bir kitabı mı okuyacağım?” diyorsunuz. Emin olun, şimdiye kadar okuduklarınızdan birçok yönüyle farklı bir roman okuyacaksınız. Bunun en başta gelen sebeplerinden biri; bu sunumumdaki kahramanlardan birisinin de siz olacak olmanızdır. Başlangıçta farkında olmayacak olsanız da bir noktadan itibaren kendinizin de serüvene katıldığınızı hissedeceksiniz. Bir birey olarak bu hikâyenin içindesiniz. Evet, siz! Şu anda bu satırları okuyan kişi! Bir öte evrende (metaverse içinde) gezinecek, karakterlerin bulundukları yerlere gidecek, onları bir anlamda yönlendirecek, belki yanı başlarında olacak, hatta belki de o kahramanlarla iletişime geçeceksiniz. Onların başına geleceklere tanık olurken belki sizin de başınıza bir şeyler gelecek.

Alışageldiğinizden farklı bir roman okurken çoklu evren ve yaratılış kuramları üzerinde ciddi biçimde düşünmek isteyeceksiniz. Hem bilimsel iddialara hem de teolojik iddialara bir arada, günümüz ve özellikle kendi toplumumuz nezdinde, göze parmak sokarcasına iz düşürüldüğünü göreceksiniz. Öte yaşam ve sanal evren temelli hikâyesi olan sinematografik bir bilgisayar oyununun içine girdiğinizi farz edin. Kitabın sınırlarından evrenin öteki uçlarına doğru gideceğiz. Önce sade, ardından karmaşık bir süreçten geçip ardından anlaşılır katmanlara doğru yükselecek yolculuğa birlikte çıkacağız. Hayalimizin gerçeklerle buluşacağı, olası evrenlerin birbiri ile çığlık çığlığa çarpışacağı ufuklara beraber yol alacağız.

Sadece bilim ve din değil, güzel sanatların ve edebiyatın iç içe geçeceği yolculuğunuzda bazen sevda yüklü kervanlar sizin kapınızdan da geçecek, bazen gönülden gönüle uzanan görünmez yollarda siz de yürüyeceksiniz. Kimi zaman bir genç kızın masum bakışıyla bakacak kimi zaman saf bir delikanlının ona yaklaşırken hızlanan kalp atışlarıyla nasıl sendelediğini hissedeceksiniz. Kimi zaman meraklı bir akademisyen, kimi zamansa sormaktan usanmayan bir öğrenci olacaksınız. Epeyce hüzünlenecek, yeri geldiğinde biraz da gülümseyeceksiniz.

Kök hikâye için toplumda benzerleri yaşanmış ve haberlere yansımış olaylardan bir veri tabanı oluşturulmuş ve onlardan esinlenilmiştir. Kitabın yazımında, başta Kur’an olmak üzere kutsal addedilen kitaplardan, felsefi eserlerden ve aynı zamanda bilimsel dokümanlardan makul katkılar sağlanmıştır. Bu katkılarla yoğrulan serüven ile okurun penceresinden dine ve bilime sağlıklı bir sorgulama için perde aralamak, düşünce dünyasında yeni ufuklar açmak hedeflenmiştir. Yine de unutulmamalı ki; bu kitap, ufku paylaşmayı hedef edinse de ve teolojik ve bilimsel çözümlemelere dayanmaya çalışsa da kategorik anlamda bir kurgu romandır. Hikâye, kurgu gereği akademik olmayan eklentilere, alanında üretilen tezlerle bire bir benzeşmeyen bazı sahnelere, orijinal dini ve bilimsel kaynaklara göre abartı ya da gerçek ötesi kabul edilebilecek içeriğe sahip olabilir. Bu nedenle kitap, öncelikle edebi kalite, yaratıcı yazarlık, kurmaca katmanları, akıcılık, kurgusal bütünlük, yazım tekniği, felsefi derinlik, sosyolojik gözlemleme, sanatsal perspektif ve hatta müzikalite açısından değerlendirilmelidir. Bu romanın tamamını en baştan alarak defalarca yeniden yazdım. Özellikle ilk yazımlarım benim açımdan çok daha fazla haz verici gizemler içerse de son yazımıma vardığımda gizem yoğunluğunu azaltıp okuma ve anlama kolaylığını sağlamak üzere kurguyu olabilecek en sade hâline getirdim. Hikâye yine de akıl yürütme gerektiren ve ancak yukarıdan bakıldığında görülebilen birçok gizem ve gönderme taşımaya devam ediyor. İşin bilmeceli ve eğlenceli tarafını da hepten yok etmek istemedim. Ama endişelenmeyin, okumaya başladığınızda gözlerinizde belirecek olan ışık yolunuzu aydınlatacaktır.

Şimdi… Bir düşünce deneyinin içine girmeye, kitabın içindeki evrenlere erdem, gönül, iyi niyet ve akıl gözlüklerimizi üst üste giyerek, sanal göbek kordonumuzla bağlanmaya hazır mıyız? PESA’ya!

Hazırsanız kemerlerinizi bağlayın. Tüm düşünce deneyi boyunca sürecek sanal gerçeklik; oluveren, oluvermiş olan ve belki de oluverme ihtimali mümkün olan şeylerdir. Geçmişi, bugünü ve geleceği anda, alışageldiğinizden biraz farklı bir zaman diziliminde ve bir siber uzay matrisinde hissedeceksiniz.

“Dur bir dakika! Neler oluyor? Şu şöyle değil miydi?” diyeceğiniz yerlerde öncelikle alt bölüm başlıklarını dikkate almalısınız. Bu başlıklar ve metnin içinde geçen kilit sözcükler okur için anlam kolaylığı sağlamak üzere konulmuştur.

Bununla birlikte unutmamanız gereken en önemli iz gösterici, okuyacağınız romanda her rengin tek bir kişinin hayat çizgisini ifade ediyor oluşudur. Her rengin hikâyesinde aslen hayat süren sadece bir kişi vardır. O rengin çizgisinde hayatlarına dokunulan çevre bireylerin yaşadıkları, öz hayatlar arası bir çakışma olabileceği gibi sadece birer olasılıktan veya yansımadan ibaret de olabilir. Hikâyenin içine daldıkça ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız.

“Neden böyle bir ön söz yazdın Kalemzade?”

“Nasıl?”

“Benimle konuştuğunu gizlemişsin.”

“Senin de kurgunun bir parçası olduğunu daha şimdiden açığa çıkarmak istemedim. Seni tanımıyorlar. Neticede bir ön söz bu! Ama işte sen! Dayanamayıp kurgusal olduğunu belli ettin. Başın göğe erdi mi? Koş Okur’a da söyle bunu!”

“Renkleri unuttun…”

“Yo unutmadım. Az önce hatırlattım ya!”

“Ama eşleştirmedin. Hangi rengin kime ait olduğunu daha baştan eklemelisin ön söze.”

“Öyle mi diyorsun?”

“Bence öyle. Çünkü maceraların akış matrisi ile ilgili yeterli tecrübe henüz oluşmadı. Okur’un ne zaman neyi okuduğunu, hangi karakterin zihninde dolaştığını arada bir hatırlaması gerekecek.”

“Şart değil bence… Ama hadi senin dediğin gibi olsun. Karakterlere atanan renk kodları şöyle:”

Evren Gül

Beyaz: Akasya Umay

Yeşil: Pivan Ezmanoğlu

Pembe: Elay Perit

Sarı: Sezai Umay

Mavi: Acar Alkım

Ekru Özdeşler : PESA Dörtlüsü (Pamir, Edige, Semai, Arel)

Mercan: Erendiz

Sepya: Yapay zekâ modülleri

Gri: Arka plan karakterler

“Bu da tamam. O halde gel(in) sandallarımıza binelim ve nehrin akışına kendimizi bırakalım. Umuyorum ki yeni ufuklara doğru birlikte kürek çekerken, samimi bir sohbetin de tadına varacağız.”

Kalemzade2023Darıca

kalemzadecengizyardim@gmail.com