Gradient Shape Logo Element

CengizYardım

Kalemzáde

Kalemzade Blog-Kitap

Bu sayfadaki e-kitaplar 2010 yılından bu yana Kalemzade Cengiz Yardım tarafından paylaşılmış blog yazıları ve sosyal medya seçkisinden ibaret bir arşiv niteliğindedir.


Tamamı ücretsizdir ve referans göstermek kaydıyla paylaşıma açıktır. İlgili kitabın kapak resminin üzerine tıklayarak pdf dosyasını gönül rahatlığıyla indirebilirsiniz.


Ancak kitapların tüm hakları yazara aittir. Dolayısıyla hiçbir içerik kendi namına kullanılamaz. Alıntılarda ise referans vermek zorunludur. Ticari değillerdir. Para ve sair yollarla satılamaz, gelir maksadı güden internet platformlarında paylaşılamazlar.


All rights reserved to the author.

No part of these books may be used without permission.

Not for commercial purposes. No permission for sale.

2023

Kalemzade MEDYA seçkisi

Gradient Shape Logo Element

Kalemzáde

CengizYardım

Kalemzade E-KİTAP

İndirmek için kitaba tıklayınız

tivitır mivitır

Okçular Tepesinde bekleyen demek ki gönüllülermiş. Yaparsa bir parti değil gönüllüler yaparmış demek ki. Çare üreten tek bir adam değil, ülkesini sahiplenen, ters düşse bile toplumunu seven evlatlarmış demek ki. Koşarsa sürtükler, çevreciler, madenciler, çapulcular, gönüllüler, yüreği sızlayan vatandaşlar koşarmış demek ki.


Şehitler geldiğinde tabuta kol dayayanlara değil, kazalarda kamyonların trenlerin altından insanları çekip çıkaranlara, sele kapılmış giden çocuklara elini uzatanlara, sokağında bombalar patlamış insanların yaralarını saranlara, evinde tuzu yokken depremzedelere yesin diye bal, zeytin gönderenlere, üzerinde beş senedir giydiği aynı hırka varken gidip sıfır battaniye satın alarak paketleyenlere, faturasını ödeyemezken maaşının yarısını mağdurlara gönderenlere saygı duymak gerekirmiş demek ki! Aslolan tabuta kol dayayarak siyasi rakiplerine çemkiren siyasetçiler değil, birbirinin zor gününde tereddüt etmeden koşabilen vatandaşlarmış demek ki!

2022

Kalemzade MEDYA seçkisi

Gradient Shape Logo Element

Kalemzáde

CengizYardım

Kalemzade E-KİTAP

İndirmek için kitaba tıklayınız

ekrular arasında

Yıllardır kötü diye tam olarak neye denir anladık, altında ezile ezile gerçek kötülüğün tanımını ezberledik. Biriken öfkemizi yok edecek huzurlu ve zıtlaşmamış bir ülke atmosferini çok özledik.


Gaflet, dalalet ve cehaletin yenileceği, üzerimize çöken kara bulutların dağılacağı, etrafımızı saran karanlığın aydınlıkla silineceği, aklımızla alay ederken insanlık onurumuzu hedef almakta olan yalanların, aldatmaların, saptırmaların, ihanetlerin hesabının sorulacağı, kötülüğün ve kötülerin darmadağın olduğunu “oh be” diyerek göreceğimiz seneler diliyorum.


Uyuyanların artık ister istemez uyanacağı bir devrin başlamasını, gelecek günlerin ülkemizdeki her iyi niyetli insanı kuşatacak biçimde, hakiki barış ortamına, bilgiye, liyakate, erdeme, saf sevgiye, sağlığa, mutluluğa ve insani güzelliklere uzanan yepyeni aydınlık bir çağın başlangıcı olmasını diliyorum.

Kalemzade MEDYA seçkisi

Gradient Shape Logo Element

Kalemzáde

CengizYardım

Kalemzade E-KİTAP

İndirmek için kitaba tıklayınız

2021

yorgun blogger

Param yok, işim yok, malım yok, arazim yok zannediyorsun. Oysa var. Varlık içinde yokluk yaşayan insanlar… Toprak reformunu konuşmanın zamanı gelmedi mi?


Artık dünyada da ülkemizde de belirli kesimlerin paranın ve malın (sermayenin) çoğunu elinde tutarak, her siyasi, hukuki ve teknolojik gelişmeden öncelikle faydalanıp parasına para, malına mal katmasının önüne geçilmeli. Politikacıların çoğunun bunu gerçekten yapmaya niyeti olduğunu sanmıyorum. Sözde halktan gibi görünseler de oy kaygısı ile ve içgüdüyle postmodern toprak ağalarıyla, para ve piyasa egemenleriyle mücadele etmeye cesaret edemezler.


Halk, egemen zannettiği birtakım özel kişilerden borç dileyen, kredi dileyen, iş dileyen, ucuzluk dileyen, insan hakları dileyen, adalet dileyen, anlayış dileyen, sosyal yardım dileyen dilenciler olmamalıdır. Emeğin de piyasada dönen paranın da suyun da toprağın da bu ülkenin de dünyanın da gerçek egemeni halkın kendisidir. Hele ki toprak gibi, su gibi, hava gibi Allah’ın aracısız olarak tüm insanlığa hediye ettiği varlıklar kimsenin tekelinde birikmemeli. Bu anlamda toprağın sahibi sözde üst sınıflar ya da devlet değildir. Toprak halk adına devlete emanettir.

2020

Kalemzade Blog seçkisi

Gradient Shape Logo Element

Kalemzáde

CengizYardım

Kalemzade E-KİTAP

İndirmek için kitaba tıklayınız

eğme başını

Başkalarının değeri seni yükseltmez. Ezik bir halde başkalarının eteğine tutunmuş olarak senin karşına gelene sen olsan ne kadar değer verirsin? Hele ki tutundukları etekler senin adına türlü yalanlar uydurmuşlarsa halin nice olur? Düşün, biraz düşün ve Allah’ın altında başkalarına da ilahmış gibi davranma. En iyisi gördüğüne bile.


Allah seni, birilerinin karşısında ezilip büzülmen için yaratmadı. Ne ezil ne de ez. O’nun sana verdiğini yitirme. O’nun sana verdiği değeri bir kula teslim etme. Kalk ve yürü. Kimsenin seni Allah adına kendisine çağırma hakkı yok.


Eğme! Kaldır yerden başını. Kendi başınla kendini yok etme. Kıymetli olan sensin. Başkasından beklemeyip, sen kendini affet önce. Yeniden doğ hayata, dün doğmuş gibi temiz olacaksın. Başkaları bilmez, ama Allah, O bilir senin değerini.

Kalemzade Blog seçkisi

Gradient Shape Logo Element

Kalemzáde

CengizYardım

Kalemzade E-KİTAP

İndirmek için kitaba tıklayınız

2019

direniş

Yeryüzü basit anlamıyla okumayı beceremeyen, hatta bunu hiç beceremeyecek olanlarla doludur. Ama öğrenme amacını herkes, her seviyede hayat tarzına çevirebilir. Bunun için de başka insanlara tabi olmak elzem değildir. Kendi akıl sınırlarında herkesin şansı vardır.


Başkalarına tabi olmamak kimseden faydalanmamak ve kendi içine kapanmak demek de değildir. Ortak akıldan ve farklı ufuklardan faydalanmak öğrenme yöntemlerinden önemli bir tanesidir. Fakat kendi laboratuvarımızda kendi deneyimizi yapmamız koşuluyla.


Okumak ve öğrenmek sonu olan bir eylem değildir. Kalıcı ve devamlıdır. Kalabalıktan sıyrılalım ama gerçekten öğrenmek için okumaya başlayalım. Kütüphane açık, anahtar da orada asılı duruyor. İhtiyacı olan içeri girer, hiç endişelenmeyin. Biz kendimizi düzeltelim. Dinbazlıkta değil bilgelikte yol alalım.

parmak acısı

Hazretlerin önünde eğilen dindarlar ayetlerin önünde eğilmediler. Ölmüşlere Yasin okuyan hafızlar dirilere masallar vaaz ettiler. İddet bekleyen koca adamlar sağ ayaklarıyla giriyorlardı tekkelerden içeri. Dırar mescitlerinde mehir ödüyorlar, hamd ediyorlardı önlerine ip atmış şeyhlerine.


Allahu ekber nidalarıyla kelle uçuruluyordu salyangoz satılmayan mahallelerde. Dinde zorlama yoktur diyordu Hocaefendi ırzına göz diktiği sübyanlara mekteplerde.


Krediye uygun daire satıyordu hacı müteahhit faizini almadığı bankanın veznesinde. Mülk Allah’ındır diyordu bir devlet başkanı görünmez kumaştan kaftanıyla müstekbirce.


Sarayının merdivenlerinden ağı ağır inerken elinde Allah’ın kitabını sallayan bir adam vardı. Islık çalmak ve el çırpmaktan ibaret bir salât ediyordu onun iktidarıyla övünen, ama nefsine hiç iktidar olamamış taraftarları.

2018

Kalemzade Blog seçkisi

Gradient Shape Logo Element

Kalemzáde

CengizYardım

Kalemzade E-KİTAP

İndirmek için kitaba tıklayınız

Kalemzade Blog seçkisi

Gradient Shape Logo Element

Kalemzáde

CengizYardım

Kalemzade E-KİTAP

İndirmek için kitaba tıklayınız

2017

PUSULA

Yağmur yağıyordu… ve biz halen yürüyorduk. Bitmeyen yolun, bitkin yolcularıydık.


Oraya doğru gittiğimizin belirtilerini almasak da… nereye varacağımıza dair ortak bir fikrimiz vardı. Hedefimiz barış yurdu idi. Tüm dertlerimizin son bulacağı ve devamlı olarak yerleşeceğimiz barış diyarı hepimizin hayallerini süslüyordu. Emin miydik bilmiyorum ama oraya doğru gittiğimize kanımız pahasına savunarak inanıyorduk. Çünkü biliyorduk ki büyüklerimiz de bu yolda gitmişlerdi.


Esas hedefimizin ne olduğunu bilmemize ve bunu her seferinde birbirimize övünçle hatırlatmamıza rağmen… yürüdüğümüz yolun ne kadar hedefe doğru gitmekte olduğunu kavrayamıyorduk. Çünkü pusula okumasını bilmiyorduk. Hepimizin kutsal bildiği pusulalarımızı yüklü eşeklerimizin boynuna asmış, onlar bizi nereye sürüklerse oraya gidiyorduk.

2016

Kalemzade Blog seçkisi

Gradient Shape Logo Element

Kalemzáde

CengizYardım

Kalemzade E-KİTAP

İndirmek için kitaba tıklayınız

acı gülümseme

Ne taraftan gelirse gelsin zulmü de alkışlamadım, kim olursa olsun zalimi de hiç sevmedim. Nefes aldığım sürece sevmeyeceğim de. Ne gözlerimi olana bitene umarsızca kapadım ne de yüzlerce insan can vermişken sizin gibi bayram yaptım. Hep hak bildiğimi söylemeye gayret ettim.


Bugün ülkemin, ordumun ve toplumumun düştüğü utanç verici durum için çok çok üzgün olmakla birlikte o, pisliğe bulaşmış değneklerinizin iki ucuna da sarılmadığım ve hiçbir hizbinizden yana tavır almadığım için kendimi hiçbir zulme ve ölüme paydaş görmüyor, Allah'a şükürler olsun ki tertemiz ve huzurlu hissediyorum.


Düşüneceğinizi sanmıyorum ama siz de kendinize dönüp bir bakın isterseniz. Siz darbe girişimine, ölenlere ve ülkenizin düştüğü duruma hiç de üzülmüş gibi değil, tam aksine sevinmiş gibi ve hatta sarhoş gibi görünüyorsunuz. Adeta aidiyetinizi ve hizbinizi kutsuyorsunuz. Sahte aidiyetlerinizden, mahalle baskınızdan ve zulmünüzden Allah'a sığınıyorum.

2015

Kalemzade Blog seçkisi

Gradient Shape Logo Element

Kalemzáde

CengizYardım

Kalemzade E-KİTAP

İndirmek için kitaba tıklayınız

ŞEHRE İNİŞ

Ölüler sizi duyamaz” diyen Kuran’ı ölülere okuyan,

“Ne dediğinizi bilmeden salâta yaklaşmayın” diyen Kuran’ı ne dediğini bilmeden namazında okuyan,

“Şefaatin tümü Allah’ındır” diyen Kuran’dan, başka şefaatçiler çıkaran,

“Bu kitaptan sorulacaksınız” diyen Kuran’a karşı “şu rivayetlerden, şu kitaplardan, şu hükümlerden de sorumluyuz” diye ekleyen,

“Kolaylaştırılmıştır” diyen Kuran’ı zorlaştıran ve sen anlayamazsın diyen,

“Oku” diyen Kuran’ı okumayıp duvara asan ya da bilmediği bir dilde okuyan uyanamamış nesillerin çocuklarıyız.


İşte bu ümmetin ölüsüne değil sözde yaşayan “Ruhuna El-Fatiha” demenin ve uyandırmanın zamanıdır! Sen de uyan kardeşim! Artık uyan!

Kalemzade Blog seçkisi

Gradient Shape Logo Element

Kalemzáde

CengizYardım

Kalemzade E-KİTAP

İndirmek için kitaba tıklayınız

2014

GECE YÜRÜYÜŞÜ

Bize yalan söylediler. Doğru budur deyip içine binlerce yalan soktular. Okursan anlamadığın dilde okumalısın, o cennet dilidir dediler. Türkçe okursan anlamı bozulur dediler. Kendileri ise hiç okumadılar, hiç anlamadılar, hiç bilmediler. Allah yeminler edip kitabın anlaşılmasını kolaylaştırdığını ayet ayet haykırırken, din namına eksiksiz derken, kendini açıklar derken, bundan sorulacaksınız derken hiç dönüp bakmadılar. Ya anlamadıkları dilde ezberlediler ya duvara astılar ya da ölülere okudular.


Bize yalan söylediler. Peygamberi seviyorsan şu sözlere de uyacaksın dediler. Kitabın yanına başka başka sözler eklediler. Onu bir katile dönüştürdüler. Müşrikler gibi büyülendiğini iddia ettiler. Ressamlara düşman ettiler. Müşrik Yahudiler gibi kadınları taşlattılar. Her fırsatta cinsellik anlatan bir adam haline getirdiler. Kadın düşmanı yaptılar. Peygamberin hadisi deyip Ebu Hüreyre’nin yalanlarını elçinin sözü yaptılar. Dokuz eşle bir gecede halvete soktular. Dokuz yaşında kızla evlendirdiler. Asıl kendileri peygamberi hiç bilmediler, sevmediler.

Kalemzade Blog seçkisi

Gradient Shape Logo Element

Kalemzáde

CengizYardım

Kalemzade E-KİTAP

İndirmek için kitaba tıklayınız

2013

HİSSETTİĞİM ZAMAN

Hiç merak ettiniz mi? Acaba bize dini anlatan ilmihaller, geçmişte ya da bugün değer verip dikkatlice dinlediğiniz hocalardan, vaizlerden bir kısmı bizim Kuran’ı okumamış ve ayetlerin anlamını bilmiyor olmamızdan faydalanarak bizi kandırmış veya kandırıyor olabilirler mi? Acaba hâlihazırda iyi niyetle yaptığımız dini davranışlarımız geçmişten beri tahkiksiz gelen ve sadece şekilde kalıp içi gerçekle doldurulmamış olan ilkel ritüellere benzetilmiş olabilir mi? Acaba çeşitli sorgulanamaz kalıplarla baskıcı bir atalar dini yaşıyoruz da özgür düşünemiyor olabilir miyiz?


Hiç merak ettiniz mi? Geleneksel ya da mezhebi bir taassupla dini Kuran dışı kaynaklardan öğrenirken, öğrendiklerimizi Kuran’la hiç teyit ettik mi? Yoksa sadece annemiz, babamız ve atalarımızdan gelen bir inanç sistemini İslam mı zannediyoruz? Eğer sorgulamadan inanıyorsak bizim Hintli bir Budist’ten farkımız nedir? Hiç kendimize sorduk mu ki, oralarda doğmuş olsaydık ve atalarımız (sözgelimi) ineğe tapıyor olsalardı bu idrake kapalı ve bilgisiz seviyemize rağmen biz yine Müslüman olur muyduk?

2012

Kalemzade Blog seçkisi

Gradient Shape Logo Element

Kalemzáde

CengizYardım

Kalemzade E-KİTAP

İndirmek için kitaba tıklayınız

ZİHNİMDEKİ İHTİLÁL

Aylardır tuhaf bir his var içimde...


2012 girdiğinden beri...


Nedense 2012 senesi aklınıza gelebilecek her konuda her an sıçrayacakmışım gibi hissettiğim bir yıl olmaya devam ediyor. Bu sıçrama belki sigarayı bırakma, belki ilk kitabımı yayınlayabilme, belki hayatın gereklerini daha iyi yerine getirme, belki de ilk defa çok daha iyi anlaşılabilme gibi onlarca konuda gerçekleşebilir.


Henüz hiçbirinde bir başarı ulaşılmış görünmüyor. Fakat halen Haziran ayı ve halen önüme ümitle bakmak istiyorum. Aylardır tuhaf bir his var içimde. Sanki bilmediğim bir şey, beni bir yerlere çekiyormuş gibi. Allah’tan hayırlısı…

Kalemzade Blog seçkisi

Gradient Shape Logo Element

Kalemzáde

CengizYardım

Kalemzade E-KİTAP

İndirmek için kitaba tıklayınız

2011

çaylak blogger

Blog âlemine adım atalı tam bir yıl oldu. Bir Yazarsam… Bir yaşına bastı. Blogspot sayfalarında başlamıştım. Ancak WordPress’te daha kalıcı bir hale geldi “Bir yazarsam…“. İki bloğu birleştirdiğimde toplamda 50.000′i geçen bir tıklanma sayısına ulaşmış, 32.000′i burada. Çok değil belki! Ama mutluluk verici...


Yazdık bir şeyler. Kendi düşüncelerimi, duygularımı ve hissettiklerimi yazdım. Özgün yazdım. Bazen kendi kendime girdiğim beyin fırtınalarını açıklamaya, bazen gündemdeki olaylara ilişkin eleştirilerimi paylaşmaya, çok zaman kıt bilgimle harmanladığım birikimlerimi kullanıp, bazen araştırmalarla takviye ederek faydalı olmaya çalıştım… Hem sizlere hem kendime…


İlk başlardaki denemelerimi tekrar okuduğumda ne kadar acemice yazılar yazdığımı gördüm. Yazmak gerçekten bir sanat ve ben çırak bile değilmişim. Hatta zamansız veya çok kötü olduğunu düşündüklerimden bazılarını yayından bile kaldırdım. Ama hiçbirini silmedim, arşivime kaldırdım. Günü zamanı geldiğinde yeniden derleyip toplayıp paylaşmak üzere çoğunu.

Kalemzade Blog seçkisi

2010

bir yazarsam...

Gradient Shape Logo Element

Kalemzáde

CengizYardım

Kalemzade E-KİTAP

İndirmek için kitaba tıklayınız

Hiç bilenle bilmeyen bir olur mu? Olmamıştır ve olmayacaktır da.


Daha gelişmiş bir ülke olmak için ekonominizin şişmesi yeterli değildir. Nezih bir çevrede yaşayabilmek için pahalı dekorasyonlar geçicidir.


Her şeyden önce kaliteli bir insan olmak ve kaliteli insanlarla yaşamak için bize, çevremize, ülkemize öncelikle bilim lazım. Daha refah içinde, daha mutlu, daha sağlıklı, daha bilinçli, daha kaliteli (daha, daha, daha) bir hayat için bize bilim lazım. Çağdan geri kalmamak için, inançlarımızı pekiştirmek için ya da yanlış bilgi ve tabularımızı yok etmek için, kandırılmamak için bize bilim lazım. Çok geç kaldık. Daha da gecikmeyelim.


Daha çok bileceğimiz günler için...