Bu sayfadaki kitaplar Kalemzade Cengiz Yardım’a ait edebi eserler olup basılı olarak yayınlanmışlardır.
Kitaplar tüm online kitap satış mağazalarından temin edilebilir
Kitapların tüm hakları yazara aittir.
Hiçbir içerik kendi namına kullanılamaz.
Alıntılarda referans vermek zorunludur.
All rights reserved to the author.
No part of these books may be used without permission.
Teolojik Kurgu Roman
venya
Okumadığı kitaba inandığını söyleyen yalan söylüyordur
Bize yalan söylediler…
Türkçe okursan olmaz, o cennet dilidir, sen onu anlayamazsın dediler. Kendileri ise hiç okumadılar, hiç anlamadılar, hiç bilmediler…
Kitabı indiren, yeminler edip kitabın anlaşılmasını kolaylaştırdığını ayet ayet haykırırken… din namına eksiksiz derken… bu kitap kendini açıklar derken… bundan sorulacaksınız derken… onlar sadece kutsadılar. Dirileri uyarmak için indirilmiş o kitabı tutup ölülere okudular. Ezbere okudular da hiç dönüp de “ne diyor bu inandığımızı söylediğimiz kitap” diye bakmadılar. Ya anlamadıkları dilde ezberlediler, ya bohçaya sarıp duvara ya da muska yapıp boyunlarına astılar.
Teolojik Kurgu Roman
DÜnya
Okumadığı kitaba inandığını söyleyen yalan söylüyordur
Venya gezegeninden kaçan üç firári… Kaptio, Etika ve Fidelis… Kendi ülkelerindeki ruhban yönetici sınıfı olan İklezya’dan kaçan iki genç âşık, o İklezya’da yıllarca sakerdoluk yapan ama sonradan tanrıtanımazlığı seçen eski bir din adamı rehberliğinde dünyaya inmeyi seçmişlerdi. Kendi gezegenlerinde Mavicennet adıyla tanınan Dünya’da hem canlı bir platformda, hem de bir dünyalı olan Káni’nin geliştirdiği zihinde seyahat fanusuyla, insanlara ve onların geçmişte yaşadığı birçok anısına, tanık oldular. Peki neydi bu yabancıların Dünya’da tanık oldukları bu ibret verici öyküler ve gelinen canlı platformdaki tanıklıkları? Hadi gelin öncesiyle sonrasıyla bu öykü labirentleri arasında bir gezintiye çıkalım…
Atalarımızdan Böyle Bir Şey Duymadık
YAĞMURUN
İZDÜŞÜMÜ
Öykülerle Teolojik Denemeler
Ben de sizin gibi bir bebek olarak doğmuş olsam da… Hiçbir zaman sizin gibi büyüyen biri olamadım... Sizin sahip olduklarınıza sahip olamadım. Tanrınız müsaade etmedi benim de sizden olmama! Ne de çok hayal etmiştim oysa... Ne mucizeler beklemiştim O’ndan! Hatta bir gece rüyamda pırıl pırıl parlayan bir gençtim… Bir nikâh memurunun karşısında… Önümüze uzatılan kocaman defterden bize ayrılan sayfanın altına… Eylül’le birlikte imza atıyorduk!
Sonra uyandım. Uyanmaz olaydım! Kalkıp yüzümü yıkamak için banyoya gittim. Parmaklarımın üstünde yükselerek aynaya baktığımda… Aynı biçimsiz surat her zamanki gibi alay edercesine bakıyordu bana! Sözü uzatmadan söyleyeyim… Ben bir progeria hastasıyım. Adını hatırlamasanız da duymuşluğunuz vardır. Hani büyümesi bir anda durup… Gelişimi tersine işlemeye başlayıp… Daha birkaç yaş gününü bile kutlayamadan ihtiyarlayanlardanım. Erken yaşlanma hastasıyım.
“Hepiniz Oradan İnin”
TANRI’NIN
OKU
İzdüşümsel Bir Maya Kurgusu
Adım Chak Cavill Akbal Kawak. Telaffuz etmeniz de akılda tutmanız da biliyorum ki zor. İsmimin içinde Yağmur Tanrısı’nın da Doğurtan İlahe’nin de adları geçiyor. Diğer kelimelerle bir araya getirildiği içinse bambaşka bir anlam kazanıyor. Sizin dilinizle söylemem gerekirse ismimin tam anlamı “Doğurtan İlahenin Şafak Yağmuru” oluyor. Bir “Yağmur Günü” sabahında hayata gözlerimi açtığım için babam bana bu ismi vermiş. Aslında doğan çocukların isimlerini kabilelerin din adamları olan aksakallar verirdi. Ama babam onu da bu isme ikna etmiş.
Benim hikâyemi dinlerken kendi hikâyenize ne kadar da benzediğini fark edecek ve hayata açılan pencerenizi değiştirecek büyük sürprizlerle karşılaşacaksınız. İddialıyım. Çünkü Beyaz Adam’ı da dinini de öğrendim ve gördüm ki Beyaz Adam elinde taşıdığı zührufun ve vicdanındaki yeşim taşının değerinden haberdar değil. Aynen bizim atalarımız gibi!